Murat Kurum’un açıklamaları şöyle: Sizleri, sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu toplantımızın ardından, ikinci buluşmamız olan “Afetlere Dirençli Risksiz İstanbul” tanıtım toplantımız için yeniden bir aradayız. Ben bizimle bu büyük heyecanı paylaştığınız için her birinize teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz, şeref verdiniz, safalar getirdiniz
Biz gayemizi en baştan ilan ettik. İstanbul’u, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın lider şehri, bayrak şehri, öncü şehri yapacağız!
İşte bugün de sizlere, bu gayenin gerçekleşmesi için en çok ihtiyaç duyduğumuz projeleri anlatacağız. İstanbul’umuzu afetlere karşı nasıl hazırlayacağımızı tüm detaylarıyla aktaracağız. Sizlere, kentsel dönüşümden sosyal konutlara, kent meydanlarımızın yenilenmesinden tarihi alanların ihyasına, sanayi alanlarımızın dönüşümünden iklim değişikliğiyle mücadelemize kadar; çok geniş bir perspektifte hazırladığımız sunumumuzu yapacağız.
Bugün bizi izleyen ve burada bulunan tüm İstanbul sevdalılarının aynı ideal etrafında toplandığını çok iyi biliyorum. Ve yine biliyorum ki hepimiz; İstanbul’a hizmet etmeyi en büyük vazife ve sorumluluk olarak görüyoruz. Tarihimizden ilham alıyor ve güzel bir geleceğe inanıyoruz. İstanbulluların gurur duyacağı bir belediyecilik anlayışını bu şehrin her sokağına hâkim kılmak için canla başla çalışıyoruz.
Bu yolda ilerlerken; İstanbulluları sadece birer dinleyici olarak görmüyoruz! Milletimizin her bir ferdini, paydaşımız olarak görüyor, İstanbul’u yönetecek ekibin bir üyesi olarak görüyoruz!
Sokakta hep söylediğim gibi; biz, İstanbul’un meselelerine bugün değil, 25 yıldır çalışıyoruz. Hep üreten, çözen, yapan tarafta olmanın gururuyla çeyrek asırdır; İstanbul’umuzu 100 yıl yaşayacak eserlerle donattık. Her başarının ardında mutlaka bir fikir vardır, bütünlük vardır. İnanın, 25 yılda ulaştığımız hedeflerin her birine, bütüncül bakış açımız sayesinde ulaştık. İnsanımızın güvenli bir yuvada yaşama hakkını düşünürken hızlı ulaşım hakkını ihmal etmedik. Temiz bir çevrede yaşama hakkını savunurken, sosyal belediyeciliği göz ardı etmedik.
Bunları neden anlatıyorum? Çünkü birazdan anlatacağım her projemizin; ne zaman başlayıp biteceği bellidir; maliyeti belli, insanımıza faydası, çevreye faydası bellidir. Projelerimizi hangi sistemle yapacağımız ve nasıl sonuçlanacağı bile şimdiden ortadadır. İşte bizim gerçek belediyecilik olarak tariflediğimiz hedef de tam olarak böyledir!
Neden bu kadar özeniyoruz, işlerimizin üstüne neden bu kadar titriyoruz? Sebebi çok açıktır. Bu özenin sebebi, İstanbullu kardeşlerimizin topyekün mutluluğudur! İstisnasız her işimizin merkezinde sadece siz varsınız, sadece İstanbul var, İstanbullular var!
Bugün İstanbul’umuzu yöneten, CHP’li mevcut yönetim, geçtiğimiz 5 yılın sonunda, her alanda başarız olmuştur. İstanbullular bu başarısızlıklarla geçen yılların ardından, artık çaresiz değildir. Çare insanı merkeze alan hizmettir, insana hizmet edecek eserlerdir, sistemli çalışmadır, çare SİZTEM İSTANBUL’dur.
Bugün sahada, kiminle konuşsak; İstanbul’un en derin sorununun yönetimdeki rasyonel sistem eksikliği olduğunu görüyoruz.
Bu eksikliğin giderilmediği her dakika; İstanbul’un yaşam dengesi bozulmaya devam edecektir. Bu noktadan hareketle; İstanbul’un sorunlarını bütüncül bir yapı ile ortaya koyarak, merkeze insanı alan yepyeni bir yönetim anlayışı sunuyoruz.
İşte SİZTEM İSTANBUL bu yönetim anlayışının ta kendisidir. Bu anlayış, gücünü insandan ve planlamadan alır! Yalnızca çözüme odaklanan sistemli bir kent yönetimi sunar. Zaten İstanbul gibi bir metropol de; gündelik ve keyfi kararlarla yönetilemez! Böylesi bir yönetim de, bu şehri çözümsüzlüğe, riske ve çileye mahkûm eder. Siztem İstanbul yaklaşımıyla bizim İstanbullulara vaadimiz; sizleri risksiz, çilesiz ve stressiz bir İstanbul’da yaşatmaktır. Evet şimdi, Siztem İstanbul yaklaşımımızın en hassas başlığı olan Risksiz İstanbul’la karşınızdayız!